İsrail ve Arap Aktivistler Filistinli Çocukların Fotoğraflarını Reklam Panolarına Koyuyor

İsrailli ve Arap aktivistlerin kurduğu “Birlikte Duruyoruz” adlı sivil toplum kuruluşu, Tel Aviv’deki reklam panolarında Filistinli çocukların fotoğraflarını sergilemek için kampanya başlattı.

Reklam panolarını kiralayan kuruluş, bağışlarla desteklenen kampanyasıyla İsrail’de büyük ilgi topladı.

İsrail ve Filistinli aktivistlerin yer aldığı STK’nın direktörleri Alon-Lee Green ve Roula Daoud, kampanyaları ve İsrail’in Gazze’deki olayları örtbas etme çabalarını değerlendirdi.

“Tutuklanma Riski Altındasınız”

İsrailli aktivist Green, eşitlik ve barışı sağlamak amacıyla faaliyet gösterdiklerini vurgulayarak İsrail’de demokratik özgürlüklerin gerilediğini belirtti. 18 aydır İsrail polisinin gösterilere izin vermediğini aktardı.

Green, İsrail vatandaşı bir Filistinliyseniz sadece internet üzerinde Gazze’deki çocuklarla ilgili bir şeyler yazdığınız için bile tutuklanabileceğinizi belirtti. Green, İsrail polisinden izin almak için gittiklerinde ise öldürülen Filistinli çocukların fotoğraflarını taşımama ve “soykırım” gibi kelimeleri kullanmama uyarısı aldıklarını söyledi.

Roula Daoud, “Boyun eğmeyeceğiz, pes etmeyeceğiz ve susturulmayacağız” şeklinde açıklama yaptıklarını belirtti.

“18 Bin Çocuk Öldü”

Kampanyayı halk mücadelesi haline getirdiklerini dile getiren Green, binlerce kişinin destek verdiğini ve Gazze’deki çocukların fotoğraflarını içeren reklam panoları için bağış yaptığını ifade etti. Üzerlerine 18 bin çocuğun öldüğü yazısını eklediklerini belirtti.

Green, bu mücadelenin sadece Gazze’deki çocuklar için değil tüm Filistin halkı için olduğunu ve aynı zamanda İsrail toplumunun ruhu için de önemli olduğunu vurguladı.

“Gözlerimize Bakmalıyız”

Green, İsrail’de sansür uygulandığını ve gerçekleri görmek gerektiğini belirterek Gazze’deki yıkımın ve ölümlerin göz ardı edilemeyeceğini ifade etti. Savaşın İsrailli esirleri geri getirmeyeceğini ve güvenliği çocuk bedenleri üzerine inşa edemeyeceklerini dile getirdi.

İsrail’in Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırım iddialarıyla yargılandığına dikkat çeken Green, “Uluslararası mahkeme ne derse desin, gerçeklerle yüzleşmeli ve durdurulması gerektiğini söylemeliyiz” dedi.