MHP Lideri Devlet Bahçeli PKK’nın Silah Bırakma Sürecini Değerlendirdi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yayımladığı son açıklamada PKK’nın silah bırakma süreciyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli, “PKK’nın acilen silahlarını teslim etmesi, kongre düzenleyerek örgütü sonlandırması, terörsüz bir Türkiye hedefine zarar gelmemesi ve karmaşık durumların önlenmesi için derhal gerçekleşmelidir” dedi.

MHP lideri, “Ön koşul olmadan, 27 Şubat’taki İmralı çağrısına bağlılık temel bir gerekliliktir. Bölücü terör örgütü liderine itibar ve itaatin acil olduğunu açıklamak istiyorum. Başka bir çıkış veya mazeret bulunmamaktadır” şeklinde konuştu.

Bahçeli ayrıca, şu ifadeleri kullandı: “Özellikle halen sağlık mücadelesi veren, umutlu haberler beklediğim ve şifa bulmasını dilediğim DEM Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’in çabaları ve geçmişte atılan ortak adımlar boşa çıkarılmamalıdır.”

PKK’nın Son Açıklamaları

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevi’nde yaptığı 27 Şubat açıklamasında, Türkiye’nin yanı sıra AB ve ABD gibi birçok ülkenin terör örgütü olarak tanıdığı PKK’ya silahsızlanma ve feshetme çağrısı yapmıştı.

PKK ise son açıklamasında, silah bırakma kongresinin Öcalan tarafından yönetilmesi gerektiğini belirtti. PKK açıklamasında, “27 Şubat çağrısında belirtilenlerin henüz net bir adım atılmadığını” ve Önder Apo’nun özgürce hareket edebileceği şartların oluşturulması gerektiğini dile getirdi.

DEM Parti’nin Kamışlı Tepkisi

MHP lideri Bahçeli, bugünkü açıklamasında Suriye’deki Kürtlerin Kamışlı kentinde düzenlediği konferansa da değindi. Bahçeli, “Bölücü taleplerin dile getirildiği ve Suriye’nin siyasi ve toprak bütünlüğüne zarar veren kararların alındığı” bu konferansa DEM Parti heyetinin katılmasını eleştirdi.

Bahçeli, DEM Parti’ye, “Türkiye’nin bir parçası olma yolunda adımlar atan partinin, Kamışlı’da yaşanan olaylara tepki göstermesinin önemli olduğunu vurguladı.

Suriyeli Kürtlerin “Ademimerkeziyetçi Devlet” Talebi

Suriyeli Kürtler, Suriye’nin geleceği üzerine yaptıkları konferansta, Kürtlerin haklarının korunduğu “demokratik ve merkeziyetçi olmayan bir devlet” talebinde bulundular. SGD’nin başındaki Abdi, konferansta yaptığı konuşmada, “Suriye’nin birliği için yapılan bu konferansın bölünmeyi hedeflemediğini” vurguladı.

Diğer yandan, Suriye’deki Kürtler, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi sayesinde kazanımlarını kaybetmek istemiyor. Kürt yetkililer, tam bağımsız bir yapı yerine kendi hükümet ve parlamentolarına sahip olmak istediklerini belirtti.

10 Mart Mutabakatı

Suriye’de iktidara gelen Ahmed Şara liderliğindeki hükümet, Türkiye tarafından terör örgütü olarak kabul edilen YPG’nin oluşturduğu SDG ile 10 Mart’ta anlaşma imzalamıştı. Ancak Kürt yönetimi, Şara’nın yeni ulusal hükümete tepki gösterdi ve anayasal belgeyi eleştirdi. Anlaşma, Kürt yarı özerk yönetimi için ulusal hükümete entegrasyonu içeriyordu.