Bayraktar, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu’nda Enerji Dengesi Hakkında Konuştu
Bayraktar, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF) kapsamında düzenlenen “Küresel enerji pazarı: Üretici ve tüketicilerin arasında dengeyi bulmak” başlıklı panele katıldı.
Bayraktar, enerji sektöründe uygun maliyetle arz güvenliğini sağlamanın önemini vurgulayarak, “Bu hedefi belirsizliklerin yoğun olduğu bir bölgede gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Son beş yılda yaşanan pandemi, iklim ve tedarik zinciri krizlerine ek olarak bölgemizde art arda savaşlar da yaşandı.” şeklinde konuştu.
Enerji piyasasındaki güvenliği sağlamanın farklı yaklaşımlar gerektirdiğini belirten Bayraktar, “Enerji arzındaki çeşitliliğin bizim için kritik bir role sahip olduğunu belirtmek isterim. Jeotermal enerjide dünya dördüncüsü konumundayız. Halen petrol ve doğal gaz gibi kaynaklara ihtiyacımız var. Ayrıca Rosatom’la Akkuyu’daki nükleer enerji projesini yürütüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Sinop ve Trakya bölgelerinde ek nükleer santral projelerinin yanı sıra yenilenebilir enerji konusunda önemli adımlar attıklarını söyleyen Bayraktar, “2035 yılına kadar rüzgar ve güneş enerjisi kapasitemizi dört katına çıkarmayı planlıyoruz ve enerjimizi verimli bir şekilde kullanmayı hedefliyoruz. Nükleer enerjide de kapasitemizi 2050 yılında 20 gigavata çıkarmayı amaçlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Bayraktar ayrıca, Karadeniz’de bulunan doğal gazın kısa sürede 4 milyon haneye gaz sağlayacağını ve ABD’li ortaklarla kaya gazı üretimine de başlanacağını belirtti. Türkiye’nin Somali ve Nijerya gibi çeşitli bölgelerde enerji alanında somut adımlar attığını hatırlatan Bayraktar, İsrail-İran geriliminin enerji arzına yönelik risklerini de değerlendirdi.
“İran, Türkiye’nin ana doğal gaz tedarikçilerinden biri. Eskiden petrolde de ana tedarikçilerden biriydi ve hala doğal gaz tedarik ediyorlar. Biz bu gazı kullanmaya ihtiyaç duyuyoruz. Talebimiz muhtemelen bu yıl 60 milyar metreküpe ulaşacak ve bu oldukça büyük bir miktar. Avrupa’da en çok gaz tüketen dördüncü ülkeyiz. Dolayısıyla Türkiye’ye bu gazı sağlayabilmek için ilave miktarlara ihtiyacımız var. Bu nedenle yatırımlarımızı sürdürüyoruz.”